Ali İmran Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Elif, Lam, Mim. Facebook'ta Paylaş
2 Allah... O´ndan başka İlah yoktur. Diridir, Kaimdir. Facebook'ta Paylaş
3 O, sana Kitab’ı hak ve kendinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, Tevrat´ı ve İncil´i de indirmişti. Facebook'ta Paylaş
4 Bundan (Kur’an’dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah´ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır. Facebook'ta Paylaş
5 Şüphesiz, yerde ve gökte Allah´a hiçbir şey gizli kalmaz. Facebook'ta Paylaş
6 Döl yataklarında size dilediği gibi suret veren O´dur. O´ndan başka İlah yoktur; üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Facebook'ta Paylaş
7 Sana Kitab’ı indiren O´dur. Ondan, Kitab’ın anası (temeli) olan bir kısım ayetler muhkem´dir; diğerleri ise müteşabihtir. Kalplerinde bir kayma olanlar, fitne çıkarmak ve olmadık yorumlarını yapmak için ondan müteşabih olanına uyarlar. Oysa onun tevilini Allah´tan başkası bilmez. İlimde derinleşenler ise: "Biz ona inandık, tümü Rabbimiz´in Katındandır" derler. Temiz akıl sahiplerinden başkası öğüt alıp-düşünmez. Facebook'ta Paylaş
8 "Rabbimiz, bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi kaydırma ve Katından bize bir rahmet bağışla. Şüphesiz, bağışı en çok olan Sensin Sen." Facebook'ta Paylaş
9 "Rabbimiz, kendisinde şüphe olmayan bir günde insanları gerçekten Sen toplayacaksın. Doğrusu Allah, va´dinden cayıp-dönmez." Facebook'ta Paylaş
10 Şüphesiz inkar edenler, onların malları da, çocukları da kendilerine Allah´tan (gelecek azaba karşı) hiçbir şey kazandırmaz. Ve onlar ateşin yakıtıdırlar. Facebook'ta Paylaş
11 Tıpkı Firavun ailesi ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi. Ayetlerimizi yalanladılar, böylece Allah günahları nedeniyle onları yakalayıverdi. Allah, (cezayla) sonuçlandırması pek şiddetli olandır. Facebook'ta Paylaş
12 İnkar edenlere de ki: "Yakında yenilgiye uğratılacaksınız ve toplanıp cehenneme sürüleceksiniz." Ne kötü yataktır o. Facebook'ta Paylaş
13 Karşı karşıya gelen iki toplulukta, sizin için andolsun bir ayet (ibret) vardır. Bir topluluk, Allah yolunda çarpışıyordu, diğeri ise kafirdi ki göz görmesiyle karşılarındakini kendilerinin iki katı görüyorlardı. İşte Allah, dilediğini yardımıyla destekler. Şüphesiz bunda, basiret sahipleri için gerçekten bir ibret vardır. Facebook'ta Paylaş
14 Kadınlara, oğullara, kantar kantar yığılmış altın ve gümüşe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu şehvet insanlara ´süslü ve çekici´ kılındı. Bunlar, dünya hayatının metaıdır. Asıl varılacak güzel yer Allah Katında olandır. Facebook'ta Paylaş
15 De ki: "Size bundan daha hayırlısını bildireyim mi? Korkup sakınanlar için Rablerinin Katında, içinde temelli kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, tertemiz eşler ve Allah´ın rızası vardır. Allah, kulları hakkıyla görendir." Facebook'ta Paylaş
16 Onlar: "Rabbimiz şüphesiz biz iman ettik, artık bizim günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından koru" diyenler; Facebook'ta Paylaş
17 Sabredenler, doğru olanlar, gönülden boyun eğenler, infak edenler ve ´seher vakitlerinde´ bağışlanma dileyenlerdir. Facebook'ta Paylaş
18 Allah, gerçekten Kendisi´nden başka İlah olmadığına şahitlik etti; melekler ve ilim sahipleri de O´ndan başka İlah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. Aziz ve Hakim olan O´ndan başka İlah yoktur. Facebook'ta Paylaş
19 Hiç şüphesiz din, Allah Katında İslam´dır. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki "kıskançlık ve hakka başkaldırma" (bağy) yüzünden ayrılığa düştüler. Kim Allah´ın ayetlerini inkar ederse, (bilsin ki) gerçekten Allah, hesabı pek çabuk görendir. Facebook'ta Paylaş
20 Eğer seninle çekişip-tartışırlarsa, de ki: "Ben, bana uyanlarla birlikte, kendimi Allah´a teslim ettim." Ve kitap verilenlerle ümmilere de ki: "Siz de teslim oldunuz mu?" Eğer teslim oldularsa, gerçekten hidayete ermişlerdir. Fakat yüz çevirdilerse, artık sana düşen yalnızca tebliğ(etmek)dir. Allah, kulları hakkıyla görendir. Facebook'ta Paylaş
21 Allah´ın ayetlerini inkar edenler, peygamberleri haksız yere öldürenler ve insanlardan adaleti emredenleri öldürenler; işte onlara acıklı bir azabı müjdele. Facebook'ta Paylaş
22 Onlar, yaptıkları dünyada ve ahirette boşa gitmiş olanlardır. Ve onların yardımcıları yoktur. Facebook'ta Paylaş
23 Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri görmedin mi? Aralarında Allah´ın kitabı hükmetsin diye çağrılıyorlar da, onlardan bir bölümü yüz çeviriyor. Onlar, işte böyle arka dönenlerdir. Facebook'ta Paylaş
24 Bu, onların: "Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir. Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür. Facebook'ta Paylaş
25 Artık onları, kendisinde şüphe olmayan bir gün topladığımızda ve her bir nefse -haksızlığa uğratılmaksızın- kazandığı tam olarak ödendiğinde nasıl olacak? Facebook'ta Paylaş
26 De ki: "Ey mülkün sahibi Allah´ım, dilediğine mülkü verirsin ve dilediğinden mülkü çekip-alırsın, dilediğini aziz kılar, dilediğini alçaltırsın; hayır Senin elindedir. Gerçekten Sen, herşeye güç yetirensin." Facebook'ta Paylaş
27 "Geceyi gündüze bağlayıp-katarsın, gündüzü de geceye bağlayıp-katarsın; diriyi ölüden çıkarırsın, ölüyü de diriden çıkarırsın. Sen, dilediğine hesapsız rızık verirsin." Facebook'ta Paylaş
28 Mü´minler, mü´minleri bırakıp da kafirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah´tan hiçbir şey (yardım) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakınma(nız) başka. Allah, sizi Kendisi´nden sakındırır. Varış Allah´adır. Facebook'ta Paylaş
29 De ki: "Sinelerinizde olanı -gizleseniz de, açığa vursanız da- Allah bilir. Ve göklerde olanı da, yerde olanı da bilir. Allah, herşeye güç yetirendir." Facebook'ta Paylaş
30 Her bir nefsin hayırdan yaptıklarını hazır bulduğu ve her ne kötülük işlediyse onunla kendisi arasında uzak bir mesafe olmasını istediği o günü (düşünün). Allah, sizi Kendisi´nden sakındırır. Allah, kullarına karşı şefkatli olandır. Facebook'ta Paylaş
31 De ki: "Eğer siz Allah´ı seviyorsanız bana uyun; Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah bağışlayandır, esirgeyendir." Facebook'ta Paylaş
32 De ki: "Allah´a ve elçisine itaat edin." Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz Allah, kafirleri sevmez. Facebook'ta Paylaş
33 Gerçek şu ki, Allah, Adem´i, Nuh´u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti; Facebook'ta Paylaş
34 Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir. Facebook'ta Paylaş
35 Hani İmran´ın karısı: "Rabbim, karnımda olanı, ´her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak´ Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen" demişti. Facebook'ta Paylaş
36 Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki: "Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım." Facebook'ta Paylaş
37 Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya´yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: "Meryem, bu sana nereden geldi?" deyince, "Bu, Allah Katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir" dedi. Facebook'ta Paylaş
38 Orada Zekeriya Rabbine dua etti: "Rabbim, bana Katından tertemiz bir soy armağan et. Doğrusu Sen, duaları işitensin" dedi. Facebook'ta Paylaş
39 O mihrapta namaz kılarken, melekler ona seslendi: "Allah, sana Yahya´yı müjdeler. O, Allah´tan olan bir kelimeyi (İsa´yı) doğrulayan, efendi, iffetli ve salihlerden bir peygamberdir." Facebook'ta Paylaş
40 Dedi ki: "Rabbim, bana gerçekten ihtiyarlık ulaşmışken ve karım da kısırken nasıl bir oğlum olabilir?" "Böyledir" dedi, "Allah dilediğini yapar." Facebook'ta Paylaş
41 (Zekeriya) "Rabbim, bana bir alamet (ayet) ver." dedi. "Sana alamet, işaretleşme dışında, insanlarla üç gün konuşmamandır. Rabbini çokça zikret ve akşam sabah O’nu tesbih et." dedi. Facebook'ta Paylaş
42 Hani melekler: "Meryem, şüphesiz Allah seni seçti, seni arındırdı ve alemlerin kadınlarına üstün kıldı," demişti. Facebook'ta Paylaş
43 "Meryem, Rabbine gönülden itaatte bulun, secde et ve rüku edenlerle birlikte rüku et." Facebook'ta Paylaş
44 Bunlar, gayb haberlerindendir; bunları sana vahyediyoruz. Onlardan hangisi Meryem´i sorumluluğuna alacak diye kalemleriyle kur´a atarlarken sen yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında değildin. Facebook'ta Paylaş
45 Hani melekler, dediler ki: "Meryem, doğrusu Allah Kendinden bir kelimeyi sana müjdelemektedir. Onun adı Meryem oğlu İsa Mesih´tir. O, dünyada ve ahirette ´seçkin, onurlu, saygındır´ ve (Allah´a) yakın kılınanlardandır." Facebook'ta Paylaş
46 "Beşikte de, yetişkinliğinde de insanlarla konuşacaktır. Ve O salihlerdendir." Facebook'ta Paylaş
47 "Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken, nasıl bir çocuğum olabilir?" dedi. (Fakat) Allah neyi dilerse yaratır. Bir işin olmasına karar verirse, yalnızca ona "ol" der, o da hemen oluverir." Facebook'ta Paylaş
48 "Ona Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretecek." Facebook'ta Paylaş
49 İsrailoğulları’na elçi kılacak. (O, İsrailoğulları’na şöyle diyecek:) "Gerçek şu, ben size Rabbinizden bir ayetle geldim. Ben size çamurdan kuş biçiminde bir şey oluşturur, içine üfürürüm, o da hemencecik Allah´ın izniyle kuş oluverir. Ve Allah´ın izniyle doğuştan kör olanı, alaca hastalığına tutulanı iyileştirir ve ölüyü diriltirim. Yediklerinizi ve biriktirdiklerinizi size haber veririm. Şüphesiz, eğer inanmışsanız bunda sizin için kesin bir ayet vardır." Facebook'ta Paylaş
50 "Benden önceki Tevrat´ı doğrulamak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak üzere size Rabbinizden bir ayetle geldim. Artık Allah´tan korkup bana itaat edin." Facebook'ta Paylaş
51 "Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O´na ibadet edin. Dosdoğru olan yol işte budur." Facebook'ta Paylaş
52 Nitekim İsa, onlarda inkarı sezince, dedi ki: "Allah için bana yardım edecekler kimdir?" Havariler: "Allah´ın yardımcıları biziz; biz Allah´a inandık, bizim gerçekten Müslümanlar olduğumuza şahid ol" dediler. Facebook'ta Paylaş
53 "Rabbimiz, biz indirdiğine inandık ve elçiye uyduk. Böylece bizi şahidlerle beraber yaz." Facebook'ta Paylaş
54 Onlar (inanmayanlar) bir düzen kurdular. Allah da (buna karşılık) bir düzen kurdu. Allah, düzen kurucuların en hayırlısıdır. Facebook'ta Paylaş
55 Hani Allah, İsa´ya demişti ki: "Ey İsa, doğrusu senin hayatına Ben son vereceğim, seni Kendime yükselteceğim, seni inkar edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar inkara sapanların üstüne geçireceğim. Sonra dönüşünüz yalnızca Banadır, hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyde aranızda Ben hükmedeceğim." Facebook'ta Paylaş
56 "İnkar edenleri ise, dünyada ve ahirette şiddetli bir azapla azaplandıracağım. Onların hiç yardımcıları yoktur." Facebook'ta Paylaş
57 "İman edip salih amellerde bulunanların ecirleri eksiksiz ödenecektir. Allah, zalim olanları sevmez." Facebook'ta Paylaş
58 Bunları Biz sana ayetlerden ve hikmetli zikirden (Kur´an´dan) okuyoruz. Facebook'ta Paylaş
59 Şüphesiz, Allah Katında İsa´nın durumu, Adem´in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona "ol" demesiyle o da hemen oluverdi. Facebook'ta Paylaş
60 Gerçek, Rabbinden (gelen)dir. Öyleyse kuşkuya kapılanlardan olma. Facebook'ta Paylaş
61 Artık sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkında seninle ´çekişip-tartışmalara girişirlerse´ de ki: "Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım; sonra karşılıklı lanetleşelim de Allah´ın lanetini yalan söyleyenlerin üstüne kılalım." Facebook'ta Paylaş
62 Şüphesiz bu, gerçek bir olayın haberidir. Allah´tan başka İlah yoktur. Ve şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. Facebook'ta Paylaş
63 Eğer yüz çevirirlerse elbette Allah, fesat çıkaranları bilir. Facebook'ta Paylaş
64 De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah´tan başkasına kulluk etmeyelim, O´na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah´ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." Facebook'ta Paylaş
65 "Ey Kitap Ehli, İbrahim konusunda ne diye çekişip tartışıyorsunuz? Tevrat da, İncil de ancak ondan sonra indirilmiştir. Yine de akıl erdirmeyecek misiniz?" Facebook'ta Paylaş
66 İşte sizler böylesiniz; (diyelim ki) hakkında bilginiz olan şeyde tartıştınız, ama hiç bilginiz olmayan bir konuda ne diye tartışıp-duruyorsunuz? Oysa Allah bilir, sizler bilmezsiniz. Facebook'ta Paylaş
67 İbrahim, ne Yahudi idi, ne de Hıristiyandı: ancak, O hanif (muvahhid) bir Müslümandı, müşriklerden de değildi. Facebook'ta Paylaş
68 Doğrusu, insanların İbrahim´e en yakın olanı, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir. Allah, mü´minlerin velisidir. Facebook'ta Paylaş
69 Kitap Ehlinden bir grup, sizi şaşırtıp saptırmayı arzuladı; fakat onlar ancak kendi nefislerini şaşırtıp-saptırırlar da şuuruna varmazlar. Facebook'ta Paylaş
70 Ey Kitap Ehli, siz şahid olup dururken, ne diye Allah´ın ayetlerini inkar ediyorsunuz? Facebook'ta Paylaş
71 Ey Kitap Ehli, neden hakkı batıl ile örtüyor ve bildiğiniz halde hakkı gizliyorsunuz? Facebook'ta Paylaş
72 Kitap Ehlinden bir bölümü, dedi ki: "İman edenlere inene gündüzün başlangıcında inanın, bitiminde ise inkar edin. Belki onlar da dönerler." Facebook'ta Paylaş
73 "Ve sizin dininize uyanlardan başkasına inanıp güvenmeyin." De ki: "Şüphesiz doğru yol Allah´ın dosdoğru yoludur. Size verilenin bir benzeri birine (İslam peygamberine) veriliyor ya da Rabbinizin Katında onlar (Müslümanlar) size karşı deliller getiriyorlar, diye mi (bu telaşınız?) De ki: "Şüphesiz ´lütuf ve ihsan (fazl)´ Allah´ın elindedir, onu dilediğine verir. Allah (rahmeti) geniş olandır, bilendir." Facebook'ta Paylaş
74 O, kime dilerse rahmetini tahsis eder, Allah büyük ´lütuf ve ihsan (fazl)´ sahibidir. Facebook'ta Paylaş
75 Kitap Ehlinden öylesi vardır ki, bir kantar emanet bıraksan onu sana geri verir; öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet bıraksan, sen, onun tepesine dikilip durmadıkça onu sana ödemez. Bu onların "ümmiler (zayıf ve bilgisizler veya Ehl-i Kitap olmayanlar) konusunda üzerinizde bir yol (sorumluluk) yoktur" demiş olmalarındandır. Oysa kendileri (gerçeği) bildikleri halde Allah´a karşı yalan söylemektedirler. Facebook'ta Paylaş
76 Hayır; kim ahdine vefa eder ve sakınırsa şüphesiz Allah da sakınanları sever. Facebook'ta Paylaş
77 Allah´ın ahdini ve yeminlerini az bir değere karşılık satanlar... İşte onlar; onlar için ahirette hiçbir pay yoktur, kıyamet gününde Allah onlarla konuşmaz, onları gözetmez ve onları arındırmaz. Ve onlar için acı bir azap vardır. Facebook'ta Paylaş
78 Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. "Bu Allah Katındandır" derler. Oysa o, Allah Katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah´a karşı (böyle) yalan söylerler. Facebook'ta Paylaş
79 Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine kitabı, hükmü ve peygamberliği verdikten, sonra insanlara: "Allah´ı bırakıp bana kulluk edin" deme (hakkı ve yetki)si yoktur. Fakat o, "Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz kitaba göre Rabbaniler olunuz” (deme görevindedir.) Facebook'ta Paylaş
80 O, melekleri ve peygamberleri Rabler edinmenizi emretmez. Siz, Müslüman olduktan sonra, size küfrü mü emredecek? Facebook'ta Paylaş
81 Hani Allah peygamberlerden ´kesin bir söz (misak)´ almıştı: "Andolsun size kitap ve hikmetten verip sonra size beraberinizdekini doğrulayan bir elçi geldiğinde, ona kesin olarak iman edecek ve ona yardımda bulunacaksınız." Demişti ki: "Bunu ikrar ettiniz ve bu ağır yükümü aldınız mı?" Onlar: "İkrar ettik" demişlerdi de "Öyleyse şahid olun, Ben de sizinle birlikte şahid olanlardanım" demişti. Facebook'ta Paylaş
82 Artık kim bundan sonra yüz çevirirse, onlar fasık olanlardır. Facebook'ta Paylaş
83 Peki onlar, Allah´ın dininden başka bir din mi arıyorlar? Oysa göklerde ve yerde her ne varsa -istese de, istemese de- O´na teslim olmuştur ve O´na döndürülmektedirler. Facebook'ta Paylaş
84 De ki: "Biz Allah´a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene, Musa´ya, İsa´ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik. Onlardan hiçbiri arasında ayrılık gözetmeyiz. Ve biz O´na teslim olmuşlarız." Facebook'ta Paylaş
85 Kim İslam´dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır. Facebook'ta Paylaş
86 Kendilerine apaçık belgeler geldiği ve elçinin hak olduğuna şahid oldukları halde, imanlarından sonra küfre sapan bir kavmi Allah nasıl hidayete erdirir? Allah, zulmeden bir kavmi hidayete erdirmez. Facebook'ta Paylaş
87 İşte bunların cezası, Allah´ın meleklerin ve bütün insanların lanetlerinin üzerine olmasıdır. Facebook'ta Paylaş
88 İçinde temelli kalıcıdırlar. Onların azabı hafifletilmez ve onlar gözetilmezler. Facebook'ta Paylaş
89 Ancak bundan sonra tevbe edenler, ´salih olarak davrananlar´ başka. Çünkü Allah, gerçekten bağışlayandır, esirgeyendir. Facebook'ta Paylaş
90 Doğrusu, imanlarından sonra inkar edenler, sonra inkarlarını arttıranlar; bunların tevbeleri kesinlikle kabul edilmez. İşte bunlar, sapıkların ta kendileridir. Facebook'ta Paylaş
91 Şüphesiz küfredip kafir olarak ölenler, bunların hiçbirisinden, yeryüzü dolusu altını olsa -bunu fidye olarak verse de- kesin olarak kabul edilmez. Onlar için acı bir azap vardır ve onların yardımcıları yoktur. Facebook'ta Paylaş
92 Sevdiğiniz şeylerden infak edinceye kadar asla iyiliğe eremezsiniz. Her ne infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir. Facebook'ta Paylaş
93 Tevrat indirilmeden evvel, İsrail´in kendine haram kıldıklarından başka, İsrailoğulları’na bütün yiyecekler helal idi. De ki: "Şu halde eğer doğruysanız, Tevrat´ı getirin de onu okuyun". Facebook'ta Paylaş
94 Artık bundan sonra kim Allah´a karşı yalan uydurup iftira düzerse, işte onlar, zalim olanlardır. Facebook'ta Paylaş
95 De ki: "Allah doğru söyledi. Öyleyse Allah´ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrahim´in dinine uyun. O, müşriklerden değildi." Facebook'ta Paylaş
96 Gerçek şu ki, insanlar için ilk kurulan Ev, Bekke (Mekke) de, o, kutlu ve bütün insanlar (alemler) için hidayet olan (Ka´be)dir. Facebook'ta Paylaş
97 Orada apaçık ayetler (ve) İbrahim´in makamı vardır. Kim oraya girerse o güvenliktedir. Ona bir yol bulup güç yetirenlerin Ev´i haccetmesi Allah´ın insanlar üzerindeki hakkıdır. Kim de inkar ederse, şüphesiz, Allah alemlere karşı muhtaç olmayandır. Facebook'ta Paylaş
98 De ki: "Ey Kitap Ehli, Allah yaptıklarınıza şahid iken, ne diye Allah´ın ayetlerini inkar ediyorsunuz?" Facebook'ta Paylaş
99 De ki: "Ey Kitap Ehli, sizler şahidler olduğunuz halde, ne diye iman edenleri Allah yolundan -onda bir çarpıklık bulmaya yeltenerek- çevirmeye çalışıyorsunuz? Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir." Facebook'ta Paylaş
100 Ey iman edenler, eğer kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba boyun eğecek olursanız, sizi imanınızdan sonra tekrar küfre döndürürler. Facebook'ta Paylaş
101 Allah´ın ayetleri size okunuyorken ve O´nun elçisi içinizdeyken nasıl oluyor da inkar ediyorsunuz? Kim Allah´a sımsıkı tutunursa, artık elbette o, dosdoğru olan bir yola iletilmiştir. Facebook'ta Paylaş
102 Ey iman edenler, Allah´tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin. Facebook'ta Paylaş
103 Allah´ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın. Ve Allah´ın sizin üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz düşmanlar idiniz. O, kalplerinizin arasını uzlaştırıp-ısındırdı ve siz O´nun nimetiyle kardeşler olarak sabahladınız. Yine siz, tam ateş çukurunun kıyısındayken, oradan sizi kurtardı. Umulur ki hidayete erersiniz diye, Allah, size ayetlerini böyle açıklar. Facebook'ta Paylaş
104 Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır. Facebook'ta Paylaş
105 Kendilerine apaçık belgeler geldikten sonra, parçalanıp ayrılan ve anlaşmazlığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır. Facebook'ta Paylaş
106 Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün... Yüzleri kapkara-kesilecek olanlara: "İmanınızdan sonra inkar ettiniz, öyle mi? Öyleyse inkar etmenize karşılık olarak azabı tadın” (denilir). Facebook'ta Paylaş
107 Yüzleri ağaranlar ise, artık onlar Allah´ın rahmeti içindedirler, içinde de temelli kalacaklardır. Facebook'ta Paylaş
108 Bunlar sana hak olarak okumakta olduğumuz Allah´ın ayetleridir. Allah, alemlere zulüm isteyen değildir. Facebook'ta Paylaş
109 Göklerde ve yerde olanlar Allah´ındır ve (bütün) işler Allah´a döndürülür. Facebook'ta Paylaş
110 Siz, insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz; maruf (iyi ve İslam´a uygun) olanı emreder, münker olandan sakındırır ve Allah´a iman edersiniz. Kitap Ehli de inanmış olsaydı, elbette kendileri için hayırlı olurdu. İçlerinden iman edenler vardır, fakat çoğunluğu fıska sapanlardır. Facebook'ta Paylaş
111 Onlar size ezadan başka kesinlikle bir zarar veremezler. Eğer sizinle savaşırlarsa size arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez. Facebook'ta Paylaş
112 Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah´ın ipine ve insanların ipine (ahdine) sığınanlar başka- onlara zillet (zorluk damgası) vurulmuştur. Onlar, Allah´tan bir gazaba uğradılar da üzerlerine aşağılanma (damgası) vuruldu. Bu, Allah´ın ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksız yere öldürmeleri nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi aşmaları dolayısıyladır. Facebook'ta Paylaş
113 Onların hepsi bir değildir. Kitap Ehli´nden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah´ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. Facebook'ta Paylaş
114 Bunlar, Allah´a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Facebook'ta Paylaş
115 Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. Facebook'ta Paylaş
116 Gerçekten inkar edenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah´tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır. Facebook'ta Paylaş
117 Onların bu dünya hayatındaki harcamaları kendi nefislerine zulmetmiş olan bir kavmin ekinine isabet eden kavurucu soğukluktaki bir rüzgara benzer ki onu (ekini) helak etmiştir. Allah, onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi nefislerine zulmetmektedirler. Facebook'ta Paylaş
118 Ey iman edenler, sizden olmayanları sırdaş edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalışıyor, size zorlu bir sıkıntı verecek şeyden hoşlanırlar. Buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, sinelerinin gizli tuttukları ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açıkladık; belki akıl erdirirsiniz. Facebook'ta Paylaş
119 Sizler, işte böylesiniz; onları seversiniz, oysa onlar sizi sevmezler. Siz kitabın tümüne inanırsınız, onlar sizinle karşılaştıklarında "inandık" derler, kendi başlarına kaldıklarında ise, size olan kin ve öfkelerinden dolayı parmak uçlarını ısırırlar. De ki: "Kin ve öfkenizle ölün." Şüphesiz Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. Facebook'ta Paylaş
120 Size bir iyilik dokununca tasalanırlar, size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinirler. Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların ´hileli düzenleri´ size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz, Allah, yapmakta olduklarını kuşatandır. Facebook'ta Paylaş
121 Hani sen, mü´minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir. Facebook'ta Paylaş
122 O zaman sizden iki grup, neredeyse ´çözülüp geri çekilmek´ istemişti. Oysa Allah onların (Velisi) yardımcısıydı. Artık mü´minler, yalnızca Allah´a tevekkül etmelidir. Facebook'ta Paylaş
123 Andolsun, siz güçsüz iken Allah size Bedir´de yardımıyla zafer verdi. Şu halde Allah´tan sakının, O´na şükredebilesiniz. Facebook'ta Paylaş
124 Sen mü´minlere: "Rabbinizin size meleklerden indirilmiş üç bin kişiyle yardım-iletmesi size yetmez mi?" diyordun. Facebook'ta Paylaş
125 Evet, eğer sabrederseniz, sakınırsanız ve onlar da aniden üstünüze çullanıverirlerse, Rabbiniz size meleklerden nişanlı beş bin kişiyle yardım ulaştıracaktır. Facebook'ta Paylaş
126 Allah bunu (yardımı) size ancak bir müjde olsun ve kalpleriniz bununla tatmin bulsun diye yaptı. ´Yardım ve zafer’ (nusret) ancak üstün ve güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah´ın Katındandır. Facebook'ta Paylaş
127 (Ki bununla) İnkar edenlerin önde gelenlerinden bir kısmını kessin (helak etsin) ya da ´umutları suya düşmüşler olarak onları´ tepesi aşağı getirsin de geri dönüp gitsinler.´ Facebook'ta Paylaş
128 (Allah´ın) Onların tevbelerini kabul etmesi veya zalim olduklarından dolayı azaplandırması işinden sana bir şey (sorumluluk ve görev) yoktur. Facebook'ta Paylaş
129 Göklerde ve yerde olanların tümü Allah´ındır. Kimi dilerse bağışlar, kimi dilerse azaplandırır. Allah bağışlayandır, esirgeyendir. Facebook'ta Paylaş
130 Ey iman edenler, faizi kat kat artırılmış olarak yemeyin. Ve Allah´tan sakının, umulur ki kurtulursunuz. Facebook'ta Paylaş
131 Ve kafirler için hazırlanmış olan ateşten sakının. Facebook'ta Paylaş
132 Allah´a ve elçisine itaat edin, ki merhamet olunasınız. Facebook'ta Paylaş
133 Rabbinizden olan mağfiret ve eni göklerle yer kadar olan cennete (kavuşmak için) yarışın; o, muttakiler için hazırlanmıştır. Facebook'ta Paylaş
134 Onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever. Facebook'ta Paylaş
135 Ve ´çirkin bir hayasızlık´ işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah´ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah´tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir. Facebook'ta Paylaş
136 İşte bunların karşılığı, Rablerinden bağışlanma ve içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlerdir. (Böyle) Yapıp-edenlere ne güzel bir karşılık (ecir var). Facebook'ta Paylaş
137 Gerçek şu ki, sizden önce nice sünnetler gelip-geçmiştir. Bundan dolayı yeryüzünde gezip-dolaşın da yalanlayanların uğradıkları sonuç nasıl oldu bir görün. Facebook'ta Paylaş
138 Bu (Kur´an) insanlar için bir beyan sakınanlar için de bir hidayet ve öğüttür. Facebook'ta Paylaş
139 Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. Facebook'ta Paylaş
140 Eğer bir yara aldıysanız, o kavme de benzeri bir yara değmiştir. İşte o günleri Biz onları insanlar arasında devrettirip dururuz. Bu, Allah´ın iman edenleri belirtip-ayırması ve sizden şahidler (veya şehidler) edinmesi içindir. Allah, zulmedenleri sevmez; Facebook'ta Paylaş
141 (Yine bu) Allah´ın, iman edenleri arındırması ve inkar edenleri yok etmesi içindir. Facebook'ta Paylaş
142 Yoksa siz, Allah, içinizden cihad edenleri belirtip-ayırt etmeden ve sabredenleri de belirtip-ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Facebook'ta Paylaş
143 Andolsun, siz onunla karşılaşmadan önce ölümü temenni ediyordunuz. İşte onu gördünüz, ama bakıp duruyorsunuz. Facebook'ta Paylaş
144 Muhammed, yalnızca bir elçidir. Ondan önce nice elçiler gelip-geçmiştir. Şimdi O ölürse ya da öldürülürse, siz topuklarınız üzerinde gerisin geriye mi döneceksiniz? İki topuğu üzerinde gerisin geri dönen kimse, Allah´a kesinlikle zarar veremez. Allah, şükredenleri pek yakında ödüllendirecektir. Facebook'ta Paylaş
145 Allah´ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur. O, süresi belirtilmiş bir yazıdır. Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz, kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz. Biz şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz. Facebook'ta Paylaş
146 Nice peygamberle birlikte birçok Rabbani (bilgin)ler savaşa girdiler de, Allah yolunda kendilerine isabet eden (güçlük ve mihnet)den dolayı ne gevşeklik gösterdiler, ne boyun eğdiler. Allah, sabredenleri sever. Facebook'ta Paylaş
147 Onların söyledikleri: "Rabbimiz, günahlarımızı ve işimizdeki aşırılıklarımızı bağışla, ayaklarımızı (bastıkları yerde) sağlamlaştır ve bize kafirler topluluğuna karşı yardım et" demelerinden başka bir şey değildi. Facebook'ta Paylaş
148 Böylece Allah, dünya ve ahiret sevabının güzelliğini onlara verdi. Allah iyilikte bulunanları sever. Facebook'ta Paylaş
149 Ey iman edenler, eğer inkar edenlere itaat ederseniz, sizi topuklarınız üzerinde gerisin-geri çevirirler, böylece büyük hüsrana uğrayanlara dönersiniz. Facebook'ta Paylaş
150 Hayır, sizin Mevlanız Allah´tır. O, yardım edenlerin en hayırlısıdır. Facebook'ta Paylaş
151 Kendisi hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi Allah´a ortak koştuklarından dolayı küfredenlerin kalplerine korku salacağız. Onların barınma yerleri ateştir. Zalimlerin konaklama yeri ne kötüdür. Facebook'ta Paylaş
152 Andolsun, Allah size verdiği sözünde sadık kaldı; siz O´nun izniyle onları kırıp-geçiriyordunuz. Öyle ki sevdiğiniz (zafer)i size gösterdikten sonra, siz yılgınlık gösterdiniz, isyan ettiniz ve emir hakkında çekiştiniz. Sizden kiminiz dünyayı, kiminiz ahireti istiyordu. Sonra (Allah) denemek için sizi ondan çevirdi. Ama (yine de) sizi bağışladı. Allah mü´minlere karşı fazl (ve ihsan) sahibi olandır. Facebook'ta Paylaş
153 Siz o zaman durmaksızın uzaklaşıyor, kimseye dönüp bakmıyordunuz. Elçi de sürekli sizi arkadan çağırıyordu. (Allah) Elinizden kaçırdıklarınıza ve size isabet edene üzülmemeniz için sizi kederden kedere uğrattı. Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır. Facebook'ta Paylaş
154 Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi, bir uyuklama ki, içinizden bir grubu sarıveriyordu. Bir grup da, canları derdine düşmüştü; Allah´a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı. De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah´ındır." Onlar, sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar, "Bu işten bize bir şey olsaydı, biz burada öldürülmezdik" diyorlar. De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar, yine devrilecekleri yerlere gidecekti. (Bunu) Allah, sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı). Allah, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. Facebook'ta Paylaş
155 İki topluluğun karşı karşıya geldikleri gün, sizden geri dönenleri, kazandıkları bazı şeyler dolayısıyla şeytan onların ayağını kaydırmak istemişti. Ama andolsun ki, Allah onları affetti. Şüphesiz Allah, bağışlayandır, yumuşak olandır. Facebook'ta Paylaş
156 Ey iman edenler, inkar edenler ile yeryüzünde gezip dolaşırken veya savaşta bulundukları sırada (ölen) kardeşleri için: "Yanımızda olsalardı, ölmezlerdi, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın. Allah, bunu onların kalplerinde onulmaz bir hasret olarak kıldı. Dirilten ve öldüren Allah´tır. Allah, yaptıklarınızı görendir. Facebook'ta Paylaş
157 Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah´tan olan bir bağışlanma ve rahmet, onların bütün toplamakta olduklarından daha hayırlıdır. Facebook'ta Paylaş
158 Andolsun, ölseniz de, öldürülseniz de şüphesiz Allah´a (varıp) toplanacaksınız. Facebook'ta Paylaş
159 Allah´tan bir rahmet dolayısıyla, onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın onlar çevrenden dağılır giderlerdi. Öyleyse onları bağışla, onlar için bağışlanma dile ve iş konusunda onlarla müşavere et. Eğer azmedersen artık Allah´a tevekkül et. Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever. Facebook'ta Paylaş
160 Eğer Allah size yardım ederse, artık sizi yenilgiye uğratacak yoktur ve eğer sizi ´yapayalnız ve yardımsız´ bırakacak olursa, O’ndan sonra size yardım edecek kimdir? Öyleyse mü´minler, yalnızca Allah´a tevekkül etsinler. Facebook'ta Paylaş
161 Hiçbir peygambere, emanete ihanet yaraşmaz. Kim ihanet ederse, kıyamet günü ihanet ettiğiyle gelir. Sonra her nefis ne kazandıysa, (ona) eksiksiz olarak ödenir. Onlar haksızlığa uğratılmazlar. Facebook'ta Paylaş
162 Allah´ın rızasına uyan kişi, Allah´tan bir gazaba uğrayan ve barınma yeri cehennem olan kişi gibi midir? Ne kötü barınaktır o. Facebook'ta Paylaş
163 Allah Katında onlar derece derecedir. Allah yaptıklarını görendir. Facebook'ta Paylaş
164 Andolsun ki Allah, mü´minlere, içlerinde kendilerinden onlara bir peygamber göndermekle lütufta bulunmuştur. (Ki O) Onlara ayetlerini okuyor, onları arındırıyor ve onlara kitabı ve hikmeti öğretiyor. Ondan önce ise onlar apaçık bir sapıklık içindeydiler. Facebook'ta Paylaş
165 İki misline uğrattığınız bir musibet size isabet edince mi: "Bu nereden" dediniz? De ki: "O, sizin kendinizdendir." Şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. Facebook'ta Paylaş
166 İki topluluğun karşı karşıya geldiği gün, size isabet eden ancak Allah´ın izniyle idi. (Bu, Allah´ın) mü´minleri ayırt etmesi; Facebook'ta Paylaş
167 Münafıklık yapanları da belirtmesi içindi. Onlara: "Gelin, Allah´ın yolunda savaşın ya da savunma yapın" denildiğinde, "Biz savaşmayı bilseydik elbette sizi izlerdik" dediler. O gün onlar, imandan çok küfre daha yakındılar. Kalplerinde olmayanı ağızlarıyla söylüyorlardı. Allah, onların gizli tuttuklarını daha iyi bilir. Facebook'ta Paylaş
168 Onlar, kendileri oturup kardeşleri için: "Eğer bize itaat etselerdi, öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki: "Eğer doğru sözlüler iseniz, ölümü kendinizden savın öyleyse." Facebook'ta Paylaş
169 Allah yolunda öldürülenleri sakın ´ölüler´ saymayın. Hayır, onlar, Rableri Katında diridirler, rızıklanmaktadırlar. Facebook'ta Paylaş
170 Allah´ın Kendi fazlından onlara verdikleriyle sevinç içindedirler. Onlara arkalarından henüz ulaşmayanlara müjdelemeyi isterler ki, onlara hiçbir korku yoktur, mahzun da olacak değillerdir. Facebook'ta Paylaş
171 Onlar, Allah´tan bir nimeti, bir fazlı (bolluğu) ve gerçekten Allah´ın mü´minlerin ecrini boşa çıkarmadığını müjdelemektedirler. Facebook'ta Paylaş
172 Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır. Facebook'ta Paylaş
173 Onlar, kendilerine insanlar: "Size karşı insanlar topla(n)dılar, artık onlardan korkun" dedikleri halde imanları artanlar ve: "Allah bize yeter, O ne güzel vekildir" diyenlerdir. Facebook'ta Paylaş
174 Bundan dolayı, kendilerine hiçbir kötülük dokunmadan bir bolluk (fazl) ve Allah´tan bir nimetle geri döndüler. Onlar, Allah´ın rızasına uydular. Allah, büyük fazl (ve ihsan) sahibidir. Facebook'ta Paylaş
175 İşte bu şeytan, ancak kendi dostlarını korkutur. Siz onlardan korkmayın, eğer mü´minlerseniz, Benden korkun. Facebook'ta Paylaş
176 Küfürde ´büyük çaba harcayanlar´ seni üzmesin. Çünkü onlar, Allah´a hiçbir şeyle zarar veremezler. Allah, onları ahirette pay sahibi kılmamayı ister. Onlar için büyük bir azap vardır. Facebook'ta Paylaş
177 Onlar, imana karşılık küfrü satın alanlardır. Onlar, Allah´a hiçbir şeyle zarar veremezler. Onlar için acıklı bir azap vardır. Facebook'ta Paylaş
178 O küfre sapanlar, kendilerine tanıdığımız süreyi sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar, Biz onlara, ancak günahları daha da artsın, diye süre vermekteyiz. Onlar için aşağılatıcı bir azap vardır. Facebook'ta Paylaş
179 Allah, murdar olanı, temiz olandan ayırt edinceye kadar mü´minleri, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz durumda bırakacak değildir. Allah sizi gayb üzerine muttali kılacak değildir. Ama Allah, elçilerinden dilediğini seçer. Öyleyse siz de Allah´a ve elçisine iman edin. Eğer iman eder ve sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır. Facebook'ta Paylaş
180 Allah´ın, bol ihsanından kendilerine verdiği şeylerde cimrilik edenler, bunun kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Hayır; bu, onlar için şerdir; kıyamet günü, cimrilik ettikleriyle tasmalandırılacaklardır. Göklerin ve yerin mirası Allah´ındır. Allah yaptıklarınızdan haberi olandır. Facebook'ta Paylaş
181 Andolsun; "Gerçek, Allah fakirdir, biz ise zenginiz" diyenlerin sözlerini Allah işitmiştir. Onların bu sözlerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini yazacağız ve: "Yakıcı olan azabı tadın" diyeceğiz. Facebook'ta Paylaş
182 Bu, ellerinizin önden sunduklarıdır. Allah, gerçekten kullara zulmedici değildir. Facebook'ta Paylaş
183 "Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda and verdi," diyenlere de ki: "Şüphesiz, benden önce nice elçiler, apaçık belgeler ve söylediklerinizle geldi; eğer, siz doğru idiyseniz, o halde onları ne diye öldürdünüz?" Facebook'ta Paylaş
184 Eğer seni yalanlarlarsa, senden önce apaçık belgeler, Zeburlar ve aydınlık kitapla gelen elçileri de yalanlamışlardır. Facebook'ta Paylaş
185 Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. Facebook'ta Paylaş
186 Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz. Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir. Facebook'ta Paylaş
187 Hani kitap verilenlerden: "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz" diye kesin söz almıştı. Fakat onlar, bunu arkalarına attılar ve ona karşılık az bir değeri satın aldılar. O aldıkları şey ne kötüdür. Facebook'ta Paylaş
188 Getirdikleriyle sevinen ve yapmadıkları şeyler nedeniyle övülmekten hoşlananları (kazançlı) sayma; onları azaptan kurtulmuş olarak sayma. Onlar için acı bir azap vardır. Facebook'ta Paylaş
189 Göklerin ve yerin mülkü Allah´ındır. Allah, herşeye güç yetirendir. Facebook'ta Paylaş
190 Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde temiz akıl sahipleri için gerçekten ayetler vardır. Facebook'ta Paylaş
191 Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah´ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) "Rabbimiz, Sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek Yücesin, bizi ateşin azabından koru." Facebook'ta Paylaş
192 "Rabbimiz, şüphesiz Sen kimi ateşe sokarsan, artık onu ´hor ve aşağılık´ kılmışsındır; zulmedenlerin yardımcıları yoktur." Facebook'ta Paylaş
193 "Rabbimiz, biz: "Rabbinize iman edin" diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür." Facebook'ta Paylaş
194 "Rabbimiz, elçilerine va´dettiklerini bize ver, kıyamet gününde de bizi ´hor ve aşağılık´ kılma. Şüphesiz Sen, va´dine muhalefet etmeyensin." Facebook'ta Paylaş
195 Nitekim Rableri onlara (dualarını kabul ederek) cevab verdi: "Şüphesiz Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden bir işte bulunanın işini boşa çıkarmam. Sizin kiminiz kiminizdendir. İşte, hicret edenlerin, yurtlarından sürülüp-çıkarılanların ve yolumda işkence görenlerin, çarpışıp öldürülenlerin, mutlaka kötülüklerini örteceğim ve onları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. (Bu,) Allah Katından bir karşılık (sevap)tır. (O) Allah, karşılığın (sevabın) en güzeli O´nun Katındadır." Facebook'ta Paylaş
196 İnkar edenlerin ülke ülke dönüp-dolaşmaları seni aldatmasın. Facebook'ta Paylaş
197 (Bu) Az bir yarar(lanma)dır. Sonra bunların barınma yerleri cehennemdir. Ne kötü bir yataktır o! Facebook'ta Paylaş
198 Ama Rablerinden korkup-sakınanlar; onlar için Allah Katında -bir şölen olarak- altlarından ırmaklar akan -içinde ebedi kalacakları- cennetler vardır. İyilik yapanlar için, Allah´ın Katında olanlar daha hayırlıdır. Facebook'ta Paylaş
199 Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah´a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah´a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar Allah´ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri Katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. Facebook'ta Paylaş
200 Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın, (sınırlarda) nöbetleşin. Allah´tan korkun. Umulur ki kurtulursunuz. Facebook'ta Paylaş